VURAL YEŞİLYURT

VURAL YEŞİLYURT

Kahverengi Kokarca ile Mücadele: Tarımın Yeni Sınavı

Kahverengi Kokarca ile Mücadele: Tarımın Yeni Sınavı

Türkiye’nin tarım sektörü, her yıl farklı sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Üreticiler bir yandan doğal afetlerle, diğer yandan piyasa koşullarıyla baş etmeye çalışırken, son yıllarda farklı bir zararlıyla daha tanıştık: Kahverengi kokarca. Bu zararlı böcek, bitkiler üzerinde büyük tahribat yaratırken, özellikle fındık üreticilerini ciddi şekilde tehdit ediyor.

Peki, kahverengi kokarca nedir ve nasıl bir zarar yaratıyor?

Kahverengi kokarca, Türkiye’de ilk kez 2017 yılında tespit edildi. Kökeni Asya olan bu zararlı, özellikle meyve ağaçlarına, sebzelere ve fındık ağaçlarına zarar veriyor. Zira kokarca, bitki özsuyunu emerek meyvelerin bozulmasına, şekil bozukluklarına ve verim kaybına neden oluyor. Fındık gibi ihracat açısından stratejik ürünlerimizin başında gelen bir bitkide böyle bir zararın ortaya çıkması ise, üreticilerin hem ekonomik hem de moral açıdan zor günler geçirmesine yol açıyor.

Son yıllarda, kahverengi kokarcanın Karadeniz Bölgesi’nde ciddi bir yayılım gösterdiğini ve bu zararlının kontrol altına alınamaması durumunda, fındık üretiminde büyük kayıpların yaşanabileceğini görüyoruz. 2022 ve 2023 yıllarında zararlının etkisiyle bazı bölgelerde %30’a varan rekolte kayıpları yaşandı. 2024’te ise bu oran daha da yükselebilir. Üreticiler, fındıklarının hem kalite hem de miktar olarak düştüğünü, bu durumun doğrudan gelirlerine yansıdığını söylüyor.

Mücadele Yolları Var Mı?

Kahverengi kokarca ile mücadelenin birkaç boyutu var. Kimyasal mücadele, bu zararlıyı kontrol altında tutmanın bilinen en etkili yöntemlerinden biri. Ancak, tarımsal üretimde sürekli olarak kimyasal ilaç kullanımının çevreye zarar verdiği ve ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yarattığı da bir gerçek. Tarımda sürdürülebilirlik hedefi doğrultusunda, üreticiler daha doğal ve biyolojik yöntemlere yöneliyorlar.

Bu bağlamda, biyolojik mücadele öne çıkıyor. Örneğin, kahverengi kokarcanın doğal düşmanları olan bazı parazitoit böcekler kullanılarak popülasyonun kontrol altına alınabileceği düşünülüyor. Ancak bu biyolojik mücadelenin yaygınlaşması ve etkili olabilmesi için daha fazla araştırma ve uygulamaya ihtiyaç var. Bazı bölgelerde pilot projeler başlatıldı, ancak yaygınlaştırılması zaman alacak gibi görünüyor.

Devlet Desteği Şart

Üreticiler, bu zararlıyla mücadelede yalnız bırakılmamalı. Özellikle küçük ölçekli üreticiler, kahverengi kokarcaya karşı yeterli bilgi ve ekipmana sahip olmayabiliyor. Bu noktada devlet desteği büyük önem taşıyor. Eğitimler, bilinçlendirme kampanyaları ve ilaçlama desteği ile bu zararlının etkilerini minimize etmek mümkün olabilir.

Tarım ve Orman Bakanlığı, kahverengi kokarca ile mücadele için çeşitli projeler yürütse de, bu projelerin sahada etkili sonuçlar verebilmesi için daha geniş kapsamlı çalışmalar yapılmalı. Fındık üreticisi, bu yıl da zor bir hasat dönemi geçiriyor. Bu yüzden, zaman kaybetmeden hem yerel hem de merkezi yönetimlerin acil müdahalede bulunması gerekiyor.

Kahverengi kokarca gibi zararlılar tarım sektörünün karşı karşıya olduğu yeni zorluklardan biri. Ancak doğru mücadele yöntemleri ve yeterli devlet desteği ile bu zararlıyı kontrol altına almak mümkün. Unutulmamalı ki, tarım bir ülkenin en önemli lokomotiflerinden biridir. Bu lokomotifin düzgün çalışabilmesi için üreticilerimizin yanında olmalı, onların sorunlarına kulak vermeliyiz.

Üreticiyi yalnız bırakmak, sadece onları değil, ülkemizin tarımsal geleceğini de tehlikeye atmak demektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
VURAL YEŞİLYURT Arşivi
SON YAZILAR