Vay, vay, vay…

Yazdığımız köşe yazılarımıza, haberlere öylesine tepkiler geliyor ki.

Ama en enteresanları akıllara zarar!.

Biz bu memlekette “KİŞİLERE GÖRE HABER, KİŞİLERE ÖZEL HABERCİLİK YAPSA İDİK” Şimdiye milyarder olmuştuk. Bizim kişi veya kişilerle, kurumlarla hiç mi hiç işimiz olmaz dedikçe birileri karnından konuşup, ileri geri karalamaya son hız devam ediyor.

YAZIKLAR OLSUN...

Geçtiğimiz günlerde bir sevdiğime dedim ki:

Bu ilçede kavga, gürültü, sıkıntı olmasın diyerek bizlere yapılan baskı, tehdit, karalama, her türlü ayak oyunlarına, güç bende diyerek yapılan her türlü seviyesi düşük ayak oyunlarına, mafya vari oyunlara, benim haberim yok, benim talimatım yok, benim bilgim yok bahanelerine sığınıp haber yaptığımız yerlerden bile kovdurmaya uğraşanlara sessiz kaldık. Biz sessiz kaldıkça üzerimize gelindi. Mahkemeye taşıdık. Şimdi ilk makamlar red etti bizde bir üst mahkemeye doğru yelken açıyoruz. Ama sanıyorum ki Uğur Mumcu, Hrant Dink gibi öldürüldükten sonra tüm gerekçelerimiz davalık olacaktır. Bu gün yaşıyoruz Allaha emanet. Heriflerin bizi öldürmesi, dövmesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Anlaşılan o ki; Gerçek sanatçılar gibi bizler de öldükten veya öldürüldükten sonra değere bineceğiz.

Ama biz 4 kolluya bindikten sonra kim bize değer verecekse lanet olsun hiç vermesin. İstemiyorum.

Biz tehdit edilmişiz, baskı, dövülmeye kalkılmışız kimin umurunda.

Gücü olan her şeye kadir ya!.

Bunu yargı konusunda söylemiyorum asla. Bu konuları sadece bizleri yöneten bürokrat ve siyasilere söylüyorum. Yargıdan yana sıkıntım şükür yok.

Her neyse ikinci konu itfaiye ile.

Metropol yangını sonrasında haberler yaptık, köşeler yazdık. Çoğusu vatandaşlarımızın iddiaları idi. Ha birde şu bize konuşup adını yazdırmayanlar bizi sıkıntıya sokuyor. Bu adamlar birilerinden ne kadar korkuyor?. Bizim korkmamız kaçınılmaz neden olmasın ki?

Şimdi daha iyi anlıyorum. Ya dövülür, öldürülürsem?? Hesabı kim ödeyecek?

Bu yazım inşallah son olur. Çünkü artık gına geldi bu pis ayak oyunlarına. Yeter diye kim diyecek bilemiyorum.

İtfaiye çalışmadı demedik, iş yapmadı demedik. Aksine dün İlçe Kaymakamımız ile yaptığımız görüşmede itfaiyenin canla başla çalıştığını, mükemmel iş çıkarttığını ama tecrübesiz olduğunu söyledik. Yalan mı?

Tecrübeli personeller tazminat ödememek için Tarım İlçede, Okullarda hizmetli görevlerine gönderilmedi mi?

Bunları ben demiyorum. Konuşabilseler de gönderilenler konuşsa. Birde onlar korkmadan açık açık konuşabilseler neler olacak görün.

Son bir not daha: Asla haberci olarak kişi, kurum, kuruluşlarla işimiz, derdimiz yok. Bu ilçenin tek yerel gazete ve basını olarak halkın dile getirdiklerini haberleştiriyoruz. Bu suçsa suçluyuz. Haberciliğimizi o vakit birilerine göre yapalım. O vakitte bizim habercilik kimliğimiz kalmaz. Ne oluruz? Bunu da siz okuyucularımız karar versin.

Kalın sağ-lıcakla…